--- EDİTÖRÜN NOTU -- Sayı 97 ---


AFRİKA 20 YILLIK BİYOTEKNOLOJİ EYLEM PLANINI AÇIKLAYADURSUN!


           2000’li yılların başlarında gıda sorunu yaşayan bazı Afrika ülkelerinin, gıda yardımlarını, salt genetik olarak değiştirilmiş (GDO) olması endişesiyle kabul etmedikleri gazete haberi olarak kamuoyuna yansımıştı. Hâlbuki o yıllarda da temel gıda maddelerinden mısırın üretildiği ülkelerde GDO’lu – standart ürünün, depolama ve taşıma aşamasında bir ayırım yapılmaksızın (AB ve Türkiye dâhil, dünyanın her tarafında) devam etmektedir. Söz konusu gıda yardımının reddi olayı, tüm Afrika’lı bilim adamı ve düşünürü harekete geçirdi. Olayın etik, bilimsel, insani, sosyal ve ekonomik değerlenmesi sonucu Afrika Birliği 2007’i “BİLİMSEL YENİLİKLER” yılı olarak ilan etti. Hemen ardından “20 yıllık Biyoteknoloji planı” ile Afrika’da tohumculuk sektörünü geliştirmek için “Afrika Tohumculuk ve Biyoteknoloji Programı”nı kabul ettiler. Bu konuda birlikte hareket etmenin yanında “Modern Biyoteknoloji Panel”ini de oluşturdular.
Biyoteknoloji altyapısının Nijerya ve Kenya dışında henüz hazır olmaması ilk dikkati çeken konu olmuştur. Ana ürünlerde verim ve kalite artışının yanında, tarımsal ürün yetersizliği gibi sorunlar dikkate alındığında, konunun ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan, olayın, firmaların ticari öncelikli yönlendirmeleri etkisinde kalmadan Afrika Uluslarının kendilerine uygun bir biçimde sürdürülmesi de, başka bir amaç olarak belirlenmiştir.
Biyoteknoloji Panelinin odaklanacağı başlıca konular şunlar olacaktır:

  • Modern Biyoteknoloji yerel ekonomik ve ticari konulara yönelik olarak devreye sokulacaktır;
  • Öncelik, gelecek vaat eden araştırmalara ve risk değerlendirme işlemlerine verilecektir;
  • Modern biyoteknolojinin hangi dalının, en uygun olarak, nerede uygulanacağı gibi temel yaklaşımlar bir an önce belirlenecektir;
  • Bu amaçlara ulaşmada gerekli bilimsel insan gücünün oluşturulması için gereksinim duyulan projeler uygulanacaktır;
  • Modern biyoteknolojinin bölgesel olarak uygulanabilmesi için uygun stratejiler geliştirilecektir;
  • Modern biyoteknolojinin gereksinim duyduğu, Cartegena Protokolü, Biyogüvenlik kuralları ve Kodeks prensipleri de dâhil tüm konularda uluslar arası işbirlikleri göz önünde bulundurulacaktır.

Görüldüğü gibi konunun topluma aktarılması konusuna sanki burada değinilmemiştir. Hâlbuki söz konusu panel çalışmaları aşamasında Libya’da düzenlenen Konferansta sunduğumuz çağrılı bildiride¹ bir ülkede biyoteknolojinin başlatılması için önce toplumun sağlıklı bilgilendirilmesinden başlanılmasını dile getirmiştik. Umulur, bilgilendirilmemiş bu Afrika toplumuna biyoteknoloji karşıtlarından daha önce ulaşırlar. Biyoteknoloji, nükleer enerji gibi konularda oluşacak sabit fikirlerle mücadelenin kolay olmayacağı bir gerçektir. Diğer taraftan, bir ülkede bilimsel ve teknolojik kapasiteler oluşturulamamışsa, atılımların sürekliliği de garanti altına alınmış sayılmaz.
 Panelin ilk kararlarından biri, hedeflere farklı kuvvetle yönlenebilmek için, Afrika Birliği üye ülkelerin, agro-ekolojik konumlarına göre beş bölgede toplanması olmuştur. Ayrıca bu bölgelere farklı Biyoteknoloji alt konularında odaklanma görevi verilerek, biyoteknolojinin tüm olanaklarından tüm Afrika’nın yararlanması sağlanmış olacaktır. Panel, Güney Afrika gurubuna sağlık, Orta Afrika gurubuna orman, Doğu Afrika gurubuna hayvan, Batı Afrika gurubuna bitki ve Kuzey Afrika gurubuna da biyolojik ilaç biyoteknolojisine odaklanma görevini vermiştir.
Bu yönde ilk uygulamalardan biri de “African Agricultural Technology Foundation” tarafından da desteklenen kurağa dayanıklı mısır çeşitlerinin ıslah projesi olmuştur. Özel ve kamu sektörlerinin ortak olarak yürüteceği projenin 6–7 yılda başarılı bir sonuca ulaşacağı beklenmektedir (Bakınız: Haberler 2).
Biyoteknoloji stratejileri, politikaları diğer ülkelerde de büyük atılımlar sergilemekte. Örneğin Hindistan bu zamana kadar Bilim ve Teknolji Bakanlığı bünyesinde yürütülen biyoteknoloji için, yakında ayrı bir bakanlık kurulacağı planlanmaktadır. Pakistan ise, NIBGE’nin (National Institute for Biotechnology and Genetic Engineering) geliştirdiği IRFH–901 yerli transgenik pamuk çeşidi ile dünya pamuk piyasalarında rekabet şansına kavuşmuştur. Yine İran’ın transgenik çeltik çeşitlerini tescil aşamasına geldiği de bilinmektir.
İşte dünyanın 1000 üniversite arasına kendi yedi üniversitesini sokabilen Türkiye’nin de Biyoteknoloji konusunda bir eylem planı ortaya koyma zamanı gelmiştir. Fakat oluşturulma aşamasındaki Türkiye Bitki Teknolojileri Platformu bu konuda hızlı adımlar atabileceğimizi müjdelemektedir. Eylem Planı hazırlık aşamasında sağlık, orman, hayvan, bitki ve ilaç biyoteknolojisi çalışmalarına odaklanabilecek kuruluşların isabetli bir şekilde belirlenebilmesi dahi büyük bir başarı olacaktır.


¹Açıkgöz N., 2006. Contribution Of Transgenic Varieties To Cropping Systems.  Paper presented in  “COMMUNITY OF SAHEL–SAHARAN STATES CONFERENCE ON SEED INDUSTRY IN AFRICA: The impact of genetically modified seeds on safety of food and environment” (25-27 April 2006 Tripoli, - Libya).

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz
Ege  Uni. Tarla Bitkileri Bölümü
Tohum Teknolojisi A&U Merkezi

 

 

Powered By Murat SEVENER - Ziraatforum.com