--- EDİTÖRÜN NOTU -- Sayı 98 ---


TARIMIMIZIN YARINI İÇİN YENİ İDARİ SİSTEM GEREKSİNİMLERİ


           Türk TARIM sektörü çok geniş paydaş gurubuna sahiptir. Üreticisinden - işleyicisine; Tüccarından - ihracatçısına; Tohumcusunun – ilaççısına; Kredi kooperatiflerinden – üretici birliklerine; Sivil toplum kuruluşlarından – kamu kuruluşları – üniversitelere; Toptancısından – tüketicisine tüm paydaşlar, tarımın geleceği için düşünmek, fikir yürütmek, stratejiler geliştirmek, araştırmalar planlamak zorundadır. Özellikle geleceğe yönelik üretim stratejilerinin geliştirilmesi, araştırmaların planlanması, bunların finansmanına, uygulanmasına ve üreticiye aktarılması, yarının piyasalarının gerektirdiği çeşitlerin geliştirilmesi, işlem teknolojilerinin geliştirilmesi için özel organizasyonlara gereksinim vardır.

           Tarım, yalnız bir Bakanlığın sorumluluğuna bırakılmayacak kadar kapsamlıdır. Tarımsal Kamu birimleri kendi rutinleri ile öylesine meşguldürler ki, örneğin yarının gerektirdiği çeşitler konusuna gündeminde yer vermemiş olabilir. Diğer taraftan bölgesel sorunların Türkiye’nin genel  sorunlarından farklı olabileceği de bir gerçektir. Örneğin narenciye yalnız birkaç ilde üretilebildiğinden, bu ürünün geleceği ile ilgilenmek öncelikli olarak Adana - Mersin illerinin öncelikli araştırma konusu olabilir. Satsuma ise öncelikle İzmir’in sorunudur.  Bu konuların, Türkiye genelindeki öncelik sıralamasında yer alması beklenmemelidir. 

           Küreselleşen dünyada rekabet çok büyük önem kazanmıştır. Bazı Türk ürünlerinin pazar kayıplarının ana nedeni, dış piyasaların beklentisi olan sürdürülebilir kalite sorunudur. Bir an için Ege tarımı ile ilgili sorunları saptayıp, bunların önceliklerini belirleyerek, çözüm yolları aradığımızı varsayalım. İşte böyle bir aşamada yukarıdaki paydaşları bir araya getirebilir ve çok sağlıklı bir çözüm olanağını ortaya konabilecektir. Böyle bir atılım ise sivil toplum kuruluşları (STK) ile olasıdır. Örneğin bir “EGE TARIM TEKNOLOJİLERİ PLATFORMU (ETTP)” oluşturduğumuzu varsayalım ve bu kuruluşun Ege Tarımı için ne gibi katkılar sağlayacağına bir göz atalım:

  1. Türkiye’de toplam iki milyon kamu çalışanının, gelecekte bir milyona indirilme politikası Ege kamu çalışanlarında, özellikle tarımsal araştırma birimlerinde kısıtlamalara neden olacaktır. İşte ETTP doğacak boşluğu doldurabilecektir;
  2. Tarımsal üretici birliklerinde araştırmaya yatırım kültürü sınırlıdır. Yarının yeni çeşitlere - ırklara gereksinimi olacaktır. Tarımsal ürünlerin ticaretinden - ihracatından kar sağlayan endüstri – ticari  kuruluşlar araştırmalara destek konusunda bilinçlendirilip, araştırmalara yatırım konusunda devreye girebileceklerdir;
  3. Tohumculuk firmaları gibi tarımsal ürünlerde yeni tür – çeşit geliştirme konusunda ele alınamayanlar ekseriyettedir. Bugün örneğin elma ihracatı üretimin %2’sinin altında kalmasındaki, narenciye ihracatındaki düşüşün ana nedeni dış piyasanın aradığı çeşitleri yetiştiremiyor olmamızda yatar. Bu aşamada ETTP gerekeni yapacaktır;
  4. Yeni çeşitlerin koruma altına alınması ile Ege tarımsal ürün ihracatçısının ROYALİTE – Islahçı hakları ödemesi konusunda bilgilendirilmesi, Ege’nin kendi çeşitlerini geliştirmesini sağlayacak; royalite ödemelerinden Ege çiftçisini kurtaracaktır;
  5. Başta Üniversiteler olmak üzere İzmir’de bulunan tarımsal araştırıcılar, gerçekten ihtiyaç duyulan konulara (raflık araştırmalara değil) yönlendirilecek, tarım bilimsel gelişmelerden en etkin biçimde yararlanabilecektir;

           Türk tarımının başlıca sorunları sıralandığında “Yetersiz Ar-Ge yatırımı” başta gelir. Aşağıdaki şekilden de anlaşılacağı gibi  TÜBİTAK’a Yapılan Sanayi  Ar-Ge Proje Başvurularında tarımın %1’lik payı bunu göstermektedir. Küresel ısınma, gıda ürünlerinin stratejik önem kazanması gibi nedenler çerçevesinde ETTP gibi birimlerin devreye girmesi olumlu sonuçlar verecektir.

           Bölgesel kalkınma atılımları ile ilgili olarak, EGEV-Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve ESIAD-Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin  “Ege Bölgesinin Stratejik Tercihlerinin Ve Bölgesel Boyutta Hedeflerinin Önceliklendirme Ve Konumlandırma Çalışması” örneği ve İzmir Kalkınma Ajansı’nın¹ yasal olarak kuruluşu, tarımsal odaklanmış ETTP’nin de bir an önce devreye girmesini adeta zorunlu kılmaktadır.

¹Kalkınma ajanslarının amacı; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmaktır.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz
Ege  Uni. Tarla Bitkileri Bölümü
Tohum Teknolojisi A&U Merkezi

 

 

Powered By Murat SEVENER - Ziraatforum.com